T.C.
Yargıtay
15. Hukuk Dairesi
Esas No:2015/2846 Karar No:2016/335
Davacı .. .. ile davalı .. .. arasındaki
davadan dolayı Ordu 1. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 25/03/2013 gün ve
2009/216-2013/153 sayılı hükmü onayan Dairemizin 01.04.2015 gün ve
2015/601-1665 sayılı ilâmı aleyhinde davacı vekili tarafından karar
düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde
verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup
düşünüldü:
2-Davacı vekili, müvekkilinin davalı Üniversiteye ait Fen Edebiyat Fakültesinin
A Blok inşaat işi yapımını 4.999.000,00 TL götürü bedelle üstlendiğini,
sözleşmenin 3. maddesine göre işin niteliği ve türü 8.000 m2 betonarme eğitim
binası imalâtı olduğunu, 450 gün içinde tamamlanarak teslim edileceğinin
kararlaştırıldığını, söz konusu inşaat işi için 15.10.2008 tarihinde yer
tesliminin yapıldığını, aralıksız 12.05.2009 tarihine kadar da çalışıldığını ve
1.883.256,57 TL tutarında hakediş düzenlendiğini, davalı idarece, işin %28
oranında geri kalındığı gerekçesiyle sözleşmenin 26. maddesi uyarınca ihtar
çekildiğini, haksız yere feshedildiğini, haksız fesih nedeniyle yapılması
gereken iş miktarının 3.115.744,00 TL olduğunu, bu nedenle kâr kaybına
uğradığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla uğranılan menfi
zararlar sebebiyle 279.700,02 TL, hakediş bedelinden kaynaklanan 10.000,00 TL ve
müsbet zarara ilişkin olarak da 20.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar
verilmesini istemiştir. Mahkemece yüklenicinin fesihte kusurlu olduğu
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, Kamu İhale Sözleşmeleri
Kanunu’na göre bağıtlanan sözleşmelerin yüklenicinin direnimi nedeniyle feshi
halinde, sözleşme konusu işlerin de hesabı genel hükümlere göre yapılmalıdır.
İş sahibi idare tasfiyeyi yapmazsa veya yaptığı tasfiyeyi yüklenici kabul
etmezse, tasfiyeyi ve tasfiye kesin hesabının çıkartılmasını mahkemeden talep
edebilir. Mahkemece bu doğrultuda bir değerlendirme yapılmamıştır. Nitekim
davalı idare 23.09.2009 tarihli kesin hakediş raporu düzenlenmiş, ancak bu
rapor üzerinde durulmamıştır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, davalı
üniversitenin 23.09.2009 tarihli kesin hakediş raporuna davacı yüklenicinin
varsa itirazları açıklattırılarak…
bilirkişilerden ek rapor alınmak suretiyle incelettirilmeli ve böylece
bilirkişilerce çıkartılacak kesin hesaba göre davacının asıl davadaki hakediş
alacağı olup olmadığı saptanarak hüküm kurulmalıdır. Kesin hakedişin davadan
sonra düzenlenildiği gözetilmeden ve yüklenici bakımından kesin hakedişe dava
açmak suretiyle mahkemece hakediş hesabının çıkartılması gerektiği düşünülmeden
karar verilmesi doğru olmadığından, kararın bu gerekçeyle bozulması gerekirken
zuhulen onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından dairemizin onama
kararının kaldırılarak kararın bu gerekçeyle bozulması uygun bulunmuştur….
Karar:
Davacı .. .. ile davalı .. .. arasındaki davadan dolayı Ordu 1. Asliye Hukuk
Hakimliğince verilen 25/03/2013 gün ve 2009/216-2013/153 sayılı hükmü onayan
Dairemizin 01.04.2015 gün ve 2015/601-1665 sayılı ilâmı aleyhinde davacı vekili
tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme
dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar
okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Uyuşmazlık, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup,
mahkemece davanın reddine dair verilen hükmün davacı vekili tarafından temyiz
edilmesi sonucu dairemizce onanmış, davacı vekili bu kez karar düzeltme
isteminde bulunmuştur.
1-Yargıtay ilâmında belirtilen gerektirici nedenler karşısında davacı vekilinin
aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istemlerinin reddi
gerekmiştir.
2-Davacı vekili, müvekkilinin davalı Üniversiteye ait Fen Edebiyat Fakültesinin
A Blok inşaat işi yapımını 4.999.000,00 TL götürü bedelle üstlendiğini,
sözleşmenin 3. maddesine göre işin niteliği ve türü 8.000 m2 betonarme eğitim
binası imalâtı olduğunu, 450 gün içinde tamamlanarak teslim edileceğinin
kararlaştırıldığını, söz konusu inşaat işi için 15.10.2008 tarihinde yer
tesliminin yapıldığını, aralıksız 12.05.2009 tarihine kadar da çalışıldığını ve
1.883.256,57 TL tutarında hakediş düzenlendiğini, davalı idarece, işin %28
oranında geri kalındığı gerekçesiyle sözleşmenin 26. maddesi uyarınca ihtar
çekildiğini, haksız yere feshedildiğini, haksız fesih nedeniyle yapılması
gereken iş miktarının 3.115.744,00 TL olduğunu, bu nedenle kâr kaybına
uğradığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla uğranılan menfi
zararlar sebebiyle 279.700,02 TL, hakediş bedelinden kaynaklanan 10.000,00 TL
ve müsbet zarara ilişkin olarak da 20.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini
istemiştir. Mahkemece yüklenicinin fesihte kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın
reddine karar verilmişse de, Kamu İhale Sözleşmeleri
Kanunu’na göre bağıtlanan sözleşmelerin yüklenicinin direnimi nedeniyle feshi
halinde, sözleşme konusu işlerin de hesabı genel hükümlere göre yapılmalıdır.
İş sahibi idare tasfiyeyi
yapmazsa veya yaptığı tasfiyeyi yüklenici kabul etmezse, tasfiyeyi ve tasfiye
kesin hesabının çıkartılmasını mahkemeden talep edebilir. Mahkemece
bu doğrultuda bir değerlendirme yapılmamıştır. Nitekim davalı idare 23.09.2009
tarihli kesin hakediş raporu düzenlenmiş, ancak bu rapor üzerinde
durulmamıştır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, davalı üniversitenin
23.09.2009 tarihli kesin hakediş raporuna davacı yüklenicinin varsa itirazları
açıklattırılarak
bilirkişilerden ek rapor alınmak suretiyle incelettirilmeli ve böylece
bilirkişilerce çıkartılacak kesin hesaba göre davacının asıl davadaki hakediş
alacağı olup olmadığı saptanarak hüküm kurulmalıdır. Kesin hakedişin davadan
sonra düzenlenildiği gözetilmeden ve yüklenici bakımından kesin hakedişe dava
açmak suretiyle mahkemece hakediş hesabının çıkartılması gerektiği düşünülmeden
karar verilmesi doğru olmadığından, kararın bu gerekçeyle bozulması gerekirken
zuhulen onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından dairemizin onama
kararının kaldırılarak kararın bu gerekçeyle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair karar
düzeltme istemlerinin reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle Dairemizin
01.04.2015 gün ve 2015/601 Esas ve 2015/1665 Karar sayılı onama ilamının
kaldırılarak hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme ve
temyiz peşin harçlarının istek halinde karar düzeltme isteyen davacıya geri
verilmesine, 21.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.