Yargıtay 15.Hukuk Dairesi E:2016/2251 K:2016/4398

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, eksik ve kusurlar sebebi ile emanete alınıp ödenmeyen bir kısım iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ve davalıların icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına dair verilen kararın davalılar tarafından temyizi üzerine Dairemizden verilen 09.02.2015 gün 2014/2088 Esas 2015/580 Karar sayılı onama ilamına karşı davalılar tarafından süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur….2-Davacı yüklenici davalılar iş sahibi olup, davacı yüklenici 17.09.2010 tarihli sözleşme ile …. köyü sulama suyu inşaatı yapımını üstlenmiştir. Sözleşmenin 4. maddesine göre anahtar teslimi götürü bedelli olup, bedel ihale dökümanında yer alan uygulama projeleri ve bunlara ilişkin mahal listelerine dayalı olarak işin tamamı için KDV hariç 198.500,00 TL’dir. Sözleşme konusu işle ilgili 08.08.2011 onay tarihli hakediş raporuna göre 1240m+300mm’lik koruge boru bedeli ve %3 kabul noksanı kesintisi 52.092,40 TL’nin emanete alındığı, 142.039,15 TL’nin davacı yükleniciye ödendiği anlaşılmaktadır. …Geçici kabul komisyonu üyeleri ile yüklenici şirket yetkilisi de hazır olmak üzere düzenlenen ve 04.08.2011 tarihinde tasdik edilen yapı işleri geçici kabul tutanağında sözleşme konusu işle ilgili bir kısım eksik ve kusurlar belirlenmiş ve geçici kabulün yapılması uygun görülmemiştir. Başka bir ifade ile iş teslim edilmesine rağmen davalı iş sahibince geçici kabul ve sonrasında kesin kabul işlemleri yapılmamıştır. Davacı yüklenicinin iş bedeline ve somut olayda emanete alınan ve ödenmeye iş bedeline hak kazanabilmesi için kendi imzasını da taşıyan yapım işleri geçici kabul tutanağı ve ekindeki belgelerde gösterilen eksik ve kusurları giderdiğini ve emanete alınan bedeli almaya hak kazandığını kanıtlamak zorundadır. Davacı söz konusu tutanağın düzenlenmesinden sonra saptanan eksiklikleri ve kusurları giderip tamamladığını yasal deliller ile kanıtlayamamıştır. Mahkeme kararının gerekçesinde yüklenicinin bu eksik ve kusurları giderdiği kabul edilmiş ise de bu kabulü haklı gösterecek dosya kapsamında delil bulunmamaktadır. …Bu durumda mahkemece, konusunda uzman teknik bilirkişiden dosyada mevcut delil sözleşme ve ekleri hakediş ile eksik ve kusurların belirlendiği tespit tutanakları ve geçici kabul tutanağı gözönünde tutulmak ve bu belgelerde belirlenen eksik ve kusurları dikkate almak sureti ile gerçekleştirilen imalatın işin tamamına göre fiziki gerçekleşme oranı tespit ettirilip bu oranın 198.500,00 TL+KDV’den ibaret götürü iş bedeline uygulanarak, hak edilen bedel hesaplattırıldıktan sonra 2 nolu hakedişe göre hesaplanacak tutardan 142.039,15 TL ödeme düşülerek varsa kalan miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi, bu halde alacağın varlığı ile miktarı yapılan yargılama ve alınacak bilirkişi raporu ile saptanmış olacağı ve alacak likit olmadığından davalıların icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmaması ve yine icra takip tarihten önce temerrüt ihtarının varlığı ileri sürülüp ispat edilmediği ve davalı iş sahipleri yapılan icra takibi ile temürrüde düştüğünden işlemiş faiz isteminin reddine karar verilmesi yerine bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın kabulü, takip talebinde bulunan işlemiş faiz alacağını da kapsar şekilde itirazın iptaline karar verilmesi ve davalıların icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmaları doğru olmamıştır….Öte yandan davadan sonra bir kısım ödeme yapıldığı ileri sürülmüş olduğu ve bu ödeme icra dosyasına intikal ettirilmediğinden, yapılan ödeme miktarı ve tarihi araştırılıp dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu 84. ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Borçlar Kanunu 100. maddesi hükmünce ödeme tarih ve miktarı belirtilerek icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına şeklinde hüküm kurulması gerekirken bu hususta herhangi bir karar verilmemesi de kabul şekli itibari ile usul ve yasaya aykırı olmuştur….

Davacı …. … İnşaat Taah. Yak. Tem. Nak. Gıda Ltd. Şti. ile davalılar 1-… 2-… arasındaki davadan dolayı … Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 22/01/2014 gün ve 2011/20-2014/1 sayılı hükmü onayan Dairemizin 09/02/2015 gün ve 2014/2088-2015/580 sayılı ilâmı aleyhinde davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, eksik ve kusurlar sebebi ile emanete alınıp ödenmeyen bir kısım iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ve davalıların icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına dair verilen kararın davalılar tarafından temyizi üzerine Dairemizden verilen 09.02.2015 gün 2014/2088 Esas 2015/580 Karar sayılı onama ilamına karşı davalılar tarafından süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.

1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme talepleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2-Davacı yüklenici davalılar iş sahibi olup, davacı yüklenici 17.09.2010 tarihli sözleşme ile …. köyü sulama suyu inşaatı yapımını üstlenmiştir. Sözleşmenin 4. maddesine göre anahtar teslimi götürü bedelli olup, bedel ihale dökümanında yer alan uygulama projeleri ve bunlara ilişkin mahal listelerine dayalı olarak işin tamamı için KDV hariç 198.500,00 TL’dir. Sözleşme konusu işle ilgili 08.08.2011 onay tarihli hakediş raporuna göre 1240m+300mm’lik koruge boru bedeli ve %3 kabul noksanı kesintisi 52.092,40 TL’nin emanete alındığı, 142.039,15 TL’nin davacı yükleniciye ödendiği anlaşılmaktadır.

Geçici kabul komisyonu üyeleri ile yüklenici şirket yetkilisi de hazır olmak üzere düzenlenen ve 04.08.2011 tarihinde tasdik edilen yapı işleri geçici kabul tutanağında sözleşme konusu işle ilgili bir kısım eksik ve kusurlar belirlenmiş ve geçici kabulün yapılması uygun görülmemiştir. Başka bir ifade ile iş teslim edilmesine rağmen davalı iş sahibince geçici kabul ve sonrasında kesin kabul işlemleri yapılmamıştır. Davacı yüklenicinin iş bedeline ve somut olayda emanete alınan ve ödenmeye iş bedeline hak kazanabilmesi için kendi imzasını da taşıyan yapım işleri geçici kabul tutanağı ve ekindeki belgelerde gösterilen eksik ve kusurları giderdiğini ve emanete alınan bedeli almaya hak kazandığını kanıtlamak zorundadır. Davacı söz konusu tutanağın düzenlenmesinden sonra saptanan eksiklikleri ve kusurları giderip tamamladığını yasal deliller ile kanıtlayamamıştır. Mahkeme kararının gerekçesinde yüklenicinin bu eksik ve kusurları giderdiği kabul edilmiş ise de bu kabulü haklı gösterecek dosya kapsamında delil bulunmamaktadır.

Sözleşme götürü bedelli olduğu ve davacı yüklenici işi kararlaştırılan götürü bedelle yapmak zorunda olduğundan, götürü bedelli işlerde yüklenicinin ödenmeyen iş bedeli alacağı olup olmadığının belirlenmesi için eksik ve kusurlar dikkate alınmak ve düşülmek sureti ile gerçekleştirilen imalatın işin bütününe göre fiziki oranı tespit ve bu oranın götürü bedele uygulanmak sureti ile hakedilen bedel hesaplattırılıp bulunacak bu miktardan kanıtlanan ödememeler mahsup edilmelidir.

Bu durumda mahkemece, konusunda uzman teknik bilirkişiden dosyada mevcut delil sözleşme ve ekleri hakediş ile eksik ve kusurların belirlendiği tespit tutanakları ve geçici kabul tutanağı gözönünde tutulmak ve bu belgelerde belirlenen eksik ve kusurları dikkate almak sureti ile gerçekleştirilen imalatın işin tamamına göre fiziki gerçekleşme oranı tespit ettirilip bu oranın 198.500,00 TL+KDV’den ibaret götürü iş bedeline uygulanarak, hak edilen bedel hesaplattırıldıktan sonra 2 nolu hakedişe göre hesaplanacak tutardan 142.039,15 TL ödeme düşülerek varsa kalan miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi, bu halde alacağın varlığı ile miktarı yapılan yargılama ve alınacak bilirkişi raporu ile saptanmış olacağı ve alacak likit olmadığından davalıların icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmaması ve yine icra takip tarihten önce temerrüt ihtarının varlığı ileri sürülüp ispat edilmediği ve davalı iş sahipleri yapılan icra takibi ile temürrüde düştüğünden işlemiş faiz isteminin reddine karar verilmesi yerine bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın kabulü, takip talebinde bulunan işlemiş faiz alacağını da kapsar şekilde itirazın iptaline karar verilmesi ve davalıların icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmaları doğru olmamıştır.

Öte yandan davadan sonra bir kısım ödeme yapıldığı ileri sürülmüş olduğu ve bu ödeme icra dosyasına intikal ettirilmediğinden, yapılan ödeme miktarı ve tarihi araştırılıp dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu 84. ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Borçlar Kanunu 100. maddesi hükmünce ödeme tarih ve miktarı belirtilerek icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına şeklinde hüküm kurulması gerekirken bu hususta herhangi bir karar verilmemesi de kabul şekli itibari ile usul ve yasaya aykırı olmuştur.

Yerel mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken onandığı, bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kabulü uygun bulunmuştur.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile Dairemizin 09.02.2015 gün 2014/2088 Esas 2015/580 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılarak mahkeme kararının davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin ve karar düzeltme peşin harçlarının istek halinde karar düzeltme isteyen davalılara geri verilmesine, 26.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yorum Ekle