Karar No : 2019/MK-229
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2018/209413 İhale Kayıt Numaralı “Karayolları 18 Bölge Müdürlüğü 181 Ve 183 Şube Şeflikleri Yollarında Rutin Yol Bakım, Yapım Ve Onarımı İle Kar Ve Buzla Mücadele İşlerinin Yapılması” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Karayolları 18. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan 2018/209413 ihale kayıt numaralı “Karayolları 18 Bölge Müdürlüğü 181 ve 183 Şube Şeflikleri Yollarında Rutin Yol Bakım, Yapım ve Onarımı ile Kar ve Buzla Mücadele İşlerinin Yapılması” ihalesine ilişkin olarak Gür İnşaat Dekorasyon ve Tur. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. – Alpyol İnşaat Enerji Mad. San. ve Tic. A.Ş. İş Ortaklığı tarafından itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 20.02.2019 tarihli ve 2019/UY.I-276 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Davacı Gür İnşaat Dekorasyon ve Tur. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. – Alpyol İnşaat Enerji Mad. San. ve Tic. A.Ş. İş Ortaklığı tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 17. İdare Mahkemesinin 20.06.2019 tarihli E:2019/405, K:2019/1300 sayılı kararında “4734 sayılı Kanun’un 58’inci maddesinin gerekçesine göre de iş ortaklığı hukuka aykırı bir biçimde düzenlenen belgeden sorumlu tutulsa dahi hakkında yasaklama kararı verilemeyeceği, yanıltıcı olarak düzenlendiği iddia edilen Vergi, Resim, Harç, İstisna Belgesinin alınması için yapılan başvurunun ve başvuru eklerinin(başvuru dosyasının) incelenmesi gerektiği, yanıltıcı olarak düzenlenmiş belge olup olmadığı bilgisine sahip olmadıkları, idarece verilen kararların eksik inceleme sonucunda verildiği iddiasına yönelik olarak;
4734 sayılı Kanun sistematik olarak incelendiğinde, Kamu İhale Kurulu’nun görev ve yetkilerinin Kanun’un üçüncü kısmında yer aldığı görülmektedir. Kanun’un üçüncü kısımda yer alan 53. maddesinde, “ihalenin başlangıcından sözleşmenin imzalanmasına kadar olan süre içerisinde idarece (ihaleyi yapan bu Kanun kapsamındaki kurum ve kuruluşlarca) yapılan işlemlerde Kamu İhale Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olmadığına ilişkin şikâyetleri sonuçlandırmak” ve “haklarında ihalelere katılmaktan yasaklama kararı verilenlerin sicillerini tutmak” Kurum’un görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. İhalelere katılmaktan yasaklama ise, Kanun’un dördüncü kısmında yer alan 58. maddede ayrıca düzenlenmiş, yasaklama kararlarının ihaleyi yapan bakanlık veya ilgili veya bağlı bulunulan bakanlık, herhangi bir bakanlığın ilgili veya bağlı kuruluşu sayılmayan idarelerde bu idarelerin ihale yetkilileri, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelerde ise İçişleri Bakanlığı tarafından verileceği belirtilerek yasaklamaya yetkili makamlar açıklığa kavuşturulmuştur. Anılan maddenin gerekçesinde, ihaleye katılmaktan yasaklama kararlarını vermeye yetkili merciler açıkça belirlenerek bu konuda doğabilecek tereddütlerin giderildiği belirtilmiştir.
Kamu İhale Kurumu’na haklarında ihalelere katılmaktan yasaklama kararı verilenlerin sicillerini tutmak dışında yasaklama kararlarının bu Kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olmadığına ilişkin şikâyetleri inceleyerek sonuçlandırmak gibi bir görev ve yetki verilmediği, yasaklama kararlarının ihale sürecinde tesis edilen işlemlerden bağımsız olarak tesis edildiği, ihalenin başlangıcından sözleşmenin imzalanmasına kadar olan süre içerisinde idarece yapılan işlemlerden kastedilenin ihaleyi yapan idarece yapılan işlemler olduğu, ihaleden yasaklama kararları ise mutlaka ihaleyi yapan idarece alınmadığından ve ihaleyi yapan eğer bir bakanlık değilse ihaleyi yapan idarenin ilgili veya bağlı bulunduğu bakanlıkça, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelere ilişkin olarak ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verildiğinden, ihaleden yasaklama işlemlerinin başlatılmasına ilişkin işlemlerin ve ihaleden yasaklama kararlarının hukuka uygunluğunu değerlendirme konusunda Kamu İhale Kurulu’nun herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır.
Bu itibarla, her ne kadar Mahkememizin 27.05.2019 tarihli ara kararına davalı idarece verilen cevapta, “ihale sürecinde gerçekleştirilen yasak fiil ve davranışlarla ilgili olarak Kurumlarının da, İhale Komisyonu tarafından alınan kararların hukuka uygunluğunu inceleme görev ve yetkisinin bulunduğu ve konuyla ilgili Danıştay kararlarında, Kurumlarının, yasaklama kararının başlatılması ve bu kararların hukuka uygunluğunun denetlenmesi hususunda yetkisinin bulunmadığı gerekçesine yer verilmekte ise de, ihale sürecindeki işlemlerin zincirleme işlemlerden olduğu da dikkate alındığında, ihale sürecindeki bu fiil ve davranışlar nedeniyle ihale komisyonunun teklifin değerlendirme dışı bırakılması işlemlerinin denetlenmesinde Kurumlarının yetkisinin bulunduğu” iddia edilmekte ise de, İhale Komisyonu tarafından verilen kararda, davacı İş Ortaklığının geçici teminatının tamamının gelir kaydedilmesinin yanı sıra pilot ve özel ortağı ile sermayesinin yarısından fazlasına sahip olan gerçek ve tüzel kişi ortaklarının ihalelerden yasaklanmasına da karar verildiği, davacı İş Ortaklığı tarafından, ihalelere katılmaktan yasaklanmasının hukuka aykırı olduğu yönündeki itirazen şikayet başvurunun ise davalı idare tarafından incelenmek suretiyle mevzuata uygun olduğunun değerlendirildiği, ancak yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve yerleşik Danıştay İçtihatları uyarınca ihaleden yasaklama kararlarının hukuka uygunluğunu değerlendirme konusunda davalı idarenin herhangi bir yetkisinin bulunmadığı dikkate alındığında, davacı İş Ortaklığının itirazen şikâyet başvurusunda yer verilen, ihalelere katılmaktan yasaklama kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkin iddiasının görev yönünden reddedilmesi gerekirken bu iddianın esası incelenmek suretiyle anılan iddianın hukuka uygun olduğundan bahisle reddine karar verilmesine yönelik işlemin bu kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Nitekim Mahkememiz ara kararına Karayolları Genel Müdürlüğü’nce verilen 13/06/2019 tarihli cevap yazısında aynı olaydan ötürü iş ortaklığının pilot ortağı olan davacı şirket ve sermayesinin yarısından fazla hisseye sahip ortağı ile özel ortağı şirketin ve bu şirketin yarısından fazla hissesine sahip ortağının 1 yıl süreyle tüm ihalelerden yasaklanması yönünde anılan idare tarafından karar alındığı ve bu kararın 13/05/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandığı, dolayısıyla, dava konusu işlemden sonra yetkili kurumca yasaklama kararı alındığı görülmektedir.
…
Açıklanan nedenlerle; dava konusu işlemin, davacıların “4734 sayılı Kanun’un 58’inci maddesinin gerekçesine göre de iş ortaklığı hukuka aykırı bir biçimde düzenlenen belgeden sorumlu tutulsa dahi hakkında yasaklama kararı verilemeyeceği,” iddiasının görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, ihale komisyonunca verilen yasaklama kararına yönelik itirazen şikayet başvurusunun esastan incelenerek ve bu yasaklama kararının hukuka uygun olduğu değerlendirilerek reddine karar verilmesine ilişkin kısmının iptaline…” gerekçesiyle dava konusu işlemin kısmen iptaline karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 20.02.2019 tarihli ve 2019/UY.I-276 sayılı kararının “4734 sayılı Kanun’un 58’inci maddesinin gerekçesine göre de iş ortaklığı hukuka aykırı bir biçimde düzenlenen belgeden sorumlu tutulsa dahi hakkında yasaklama kararı verilemeyeceği” iddiası ile ilgili kısmına yönelik olarak yapılan değerlendirmenin iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, başvuru sahibinin “4734 sayılı Kanun’un 58’inci maddesinin gerekçesine göre de iş ortaklığı hukuka aykırı bir biçimde düzenlenen belgeden sorumlu tutulsa dahi hakkında yasaklama kararı verilemeyeceği” iddiasının 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince görev yönünden reddine,
Oybirliği ile karar verildi.